Instax: Şipşak Fotoğrafçılığın Hikayesi

1062 okuma Enguzeladmin yazdı

Instax: şipşak fotoğrafçılık sosyal medya çağında yeni bir kültür yaratıyor
Şu anda tüm dünyada gençler kendilerini ifade etmek için yaratıcı bir alet olarak çok yüksek teknoloji ürünü olmasına karşın kullanımı kolay bir cihazı benimsemiş durumda: instax! 2015 yılında Fujifilm 5 milyonun üzerinde şipşak fotoğraf makinesi sattı ve şöhreti büyümeye devam ediyor.
Instax’ın dijital çağdan hiç olumsuz etkilenmediği söylenemez. 21. yüzyılda satışlar ürünün varlığını tehlikeye atacak derecede düşmüştü. Ancak instax piyasaya sürüldükten 10 yıl sonra Fujifilm bu fotoğraf makinesini tamamen yeni bir konsept altında yeniden hayata döndürdü ve satışlar neredeyse mucizevi bir şekilde fırladı. Tüm bunların nasıl gerçekleştiğini burada bulabilirsiniz!

 

Dijital fotoğraf çağında satışlar dibe vuruyor
1998 yılında piyasaya sürülen instax şipşak fotoğraf kamerası kullanıcıların çektikleri fotoğrafları anında basmalarına olanak sağlamıştı. Arkadaşlar fotoğraf çekip aralarında değiş tokuş yapabiliyordu ve bu bir grup içindeki iletişimi pekiştirmenin muhteşem bir yoluydu. Ürün özellikle genç kızlar arasında son derece popülerdi.
Satışlar 2002 yılında tavan yaptı ve ardından hızla düştü. Bunun nedenini belirlemek zor değildi: 2000 yılından başlayarak dijital kameralar, dijital kameralı cep telefonları ve en sonunda dijital sabit ve video kameralı modern akıllı telefonlar hızla popüler hâle geliyordu. Instax’ın en büyük satış özelliği bir fotoğraf çekip bunu anında basabilme becerisiydi ancak benzer şekilde bir dijital fotoğraf kamerası da kullanıcıların sonuçları anında LCD üzerinde görmesine olanak sağlıyordu. Kameralı bir cep telefonu da bunu yapabiliyor ve fotoğrafları kolay bir şekilde arkadaşlarınıza gönderebiliyordu. Kısacası dijital fotoğraflar daha basit daha hızlı ve şipşak fotoğraflardan şüphesiz daha yeni görünüyordu.
Instax bu trendden olumsuz etkilenen tek ürün değildi. Polaroid Corporation 2008 yılında şipşak fotoğraf kamerası ve filmi işini bıraktı.
Instax açık bir şekilde Fujilim’in kendisi gibi bir dönüm noktasındaydı. Dijital fotoğrafçılık çağı ayrıca geleneksel fotoğraf filmi piyasasını yok ederek Fujifilm’i diğer işlerini geliştirmeye ve yenilerine açılmaya zorluyordu. Neyse ki şirket yüksek fonksiyonel malzemeler, gelişmiş sağlık hizmetleri çözümleri ve diğer yeni girişimlerde başarı üstüne başarı kaydederek bu görevin üstesinden gelmeyi bildi. Fujiilm fotoğrafçılık alanında piyasadaki yüksek performanslı dijital baskı sistemlerine yönelik yoğun talebi karşılamak için sıkı çalışıyordu. Dijital çekim ve projeksiyona dönüşüm yaşanırken bu sırada sinema kamerası mercekleri hâlâ görüntü kalitesinin her şeyin üzerinde tutulmasına dair köklü geleneğini yansıtıyordu.
 
 
Yeni fotoğrafçılık çağında instax üzerine kumar oynamak
Bununla beraber instax’ta hâlâ potansiyel gören Fujifilm çalışanları vardı. 2009 ve 2010 yıllarında Japonya’nın büyük şehirlerinde yaşayan gençler arasında instax kullanımının yeniden canlandığını fark ettiler. Gençler ayrıca fotoğraf filmi gerektiren oyuncak kameraları da kullanıyor ve fotoğraflara retro bir görünüm vermeyi mümkün kılan fotoğraf paylaşım sitesi Instagram’daki filtrelerle fotoğraflarda oynama yapmaktan keyif alıyordu. Dijital fotoğraf makineleri herkesin kolay ve rahat bir şekilde fotoğraf çekmesini mümkün kılarken gençler eşsiz ve kişisel fotoğraflar çekmek istiyordu. Bu nedenle kendilerini ifade etmenin “yeni” yollarını arıyorlardı.
Bununla birlikte bu kültürel olgu sınır tanımıyordu: Güney Kore ve Çin’deki gençler de eski tarz fotoğraf ekipmanları ile eğlenceli zaman geçiriyordu. Aslında söz konusu fotoğraf çekmek olduğunda kendilerini ifade etmeyi can alıcı nokta olarak görüyorlardı ve dijital ve analog ile farklı olmak artık bir anlam ifade etmiyordu. Düşüncelerini basit şekilde ve doğrudan ifade etmek için ideal gibi görünen instax’ın samimi görünümünü ve filmin boyutunu gözle görülür şekilde sevmişlerdi. Onlar için instax, çelişkili bir şekilde, yepyeni bir şeydi.
Instax’tan sorumlu kişiler için ise bu trend belki de ürünü yeniden hayata döndürmek için son şanstı. Ancak önlerindeki görevin kapsamı muazzamdı: Yeni fotoğraf kültürü ile bir ilişki kurmak için ürünün kendisini güncellemeleri ve pazarlama stratejilerini tamamen gözden geçirmeleri gerekecekti. Kısacası yeni bir instax devrimi yaratmak onların göreviydi.
 
 
Özenli bir yenileme son derece başarılı bir dirilişle sonuçlanıyor
 
zamanlar fotoğrafçılıktaki bu yeni trende öncülük eden gençler moda ve sanatla ilgilenen genç kadınlar ve kızlardı. Instax’ın yenilenmesindeki ilk adım 2012’de instax mini 8’i piyasaya sürmek olacaktı. Hedef kullanıcıyı memnun etmek için pazarlama ekibi ürünü zihinlerinde “dünyadaki en tatlı kamera” olarak canlandırdı ve yeni model bu özellikleri tam olarak karşılıyordu.
Gençlerin moda ve kültür anlayışında daha fazla ilgi çekmek için ekip ayrıca instax’ın dış görünümünü de tamamen yeniledi: Artık genç kadınların ve kızların modaya uygun çeşitli ürünler satın aldığı trend ürün mağazalarında mükemmel görünecekti. Bu çağın ihtiyaçlarını karşılama çabaları instax’ı artık kendini ifade etmenin çok daha modaya uygun bir yolu olarak gören Japonya ve Güney Kore’deki hedef kullanıcılardan hemen onay aldı. Instax satışları tavan yaptı—ve yükselmeye devam ediyordu. Bununla birlikte instax Asya’da da fanlar kazanmaya devam etti.
Yeni fotoğraf kültürü için bir tanıtım planı
 
Instax mini 8’in başarısına rağmen instax pazarlama ekibi hâlâ bir şeylerin eksik olduğunu hissediyordu. Artık instax’ın gerçek değerinin akıllı telefonları ve sosyal ağları içerisinde barındıran yeni küresel fotoğrafçılık ekosisteminde insanların kendilerini çok boyutlu bir şekilde ifade etmesine yardımcı olmakta yattığını anlamışlardı. Bulundukları konumda ise instax gereğinden fazla bir moda aksesuarı hâline gelmiş ancak yeteri kadar bir iletişim aracı olamamıştı. Bunun yanında ürünün geçici bir moda çılgınlığı olarak görülme ve çabucak unutulma tehlikesi de vardı.
 
Bir sonraki girişim instax kullanıcı tabanını büyük oranda genişletmekti. Bir sonraki ürün şık olmasına karşın klasik bir tasarıma ve çok çeşitli fotoğraf modlarına sahip instax mini 90 NEO CLASSIC’ti. Bu yetişkin erkeklerin ve kadınların kullanmaya can atacakları bir fotoğraf makinesiydi. Ekip ayrıca yeni kullanıcıların sadece instax’ın sunabileceği fotoğraf keyfini aynı derecede sürdüklerinden emin olmak istiyordu. Ürünün kendisinden ziyade instax’ı kullanmanın cazibesine odaklı yeni bir küresel tanıtım stratejisi oluşturdular. Reklamlar hayatın çeşitli anlarında şipşak fotoğraftan nasıl keyif alınacağını, daha farklı baskılar elde etmek için aksesuarların nasıl kullanılacağını ve genel olarak instax ile hayatın nasıl daha keyifli ve ilginç bir hâle getirilebileceğini gösteriyordu.
Bu strateji son derece başarılı oldu. 2013 yılında piyasaya sürülen instax mini 90 NEO CLASSIC orta yaşlı insanlar arasında markanın kullanıcı tabanını genişletti. Instax yelpazesi bir bütün olarak da yavaş yavaş daha önce hiç Fujifilm ürün stoğu yapmamış perakende satış noktalarında bile bulunabilir hâle gelerek bir yaşam biçimi değiştirici olarak ün kazandı.
 
 
İnovasyon deneyimlemeye yeni bir yaklaşım sunmaktan doğar
Bu tarihten itibaren Fujifilm klas ve şık instax mini 70’i ve kullanıcıların bir akıllı telefon vasıtasıyla fotoğrafları anında basmasına olanak sağlayan instax SHARE yazıcıyı piyasaya sürerek instax ürün yelpazesini genişletmeye devam etti. 2014 yılından bu yana instax Kuzey Amerika ve Avrupa’da her yıl satışlarını ikiye katladı ve bu yelpazede yer alan ürünler ABD’deki popüler konfeksiyon zincirlerinde ve Paris’teki ünlü eski mağazalarda boy gösterdi. Instax tüm dünyada yeni ve yaratıcı yollarla fotoğrafçılıktan keyif almaları için insanlara ilham vermeye devam ediyor.
Bir ürünün değeri teknolojisinin yeniliği ile belirlenmez. Aksine insanların yaşamlarını ve dünyayı yeni ve heyecan verici bir şekilde deneyimlemesine yardımcı olan şey yenilikçi bir üründür. Yeni değerler, trendler ve alt kültürler yeni ürünlere hayat verebilir ve etkili pazarlama insanların yeni yollarla bunlardan keyif almasına yardımcı olabilir. Yeniden doğuş ve inovasyon—instax’ın hikayesi Fujifilm’in fotoğraf kültürünü koruma ve ileriye taşıma görevini nasıl yerine getirdiğine dair başka bir örnektir.
 

BİR YORUM YAZIN..

Instax: Şipşak Fotoğrafçılığın Hikayesi

Instax: şipşak fotoğrafçılık sosyal medya çağında yeni bir kültür yaratıyor
Şu anda tüm dünyada gençler kendilerini ifade etmek için yaratıcı bir alet olarak çok yüksek teknoloji ürünü olmasına karşın kullanımı kolay bir cihazı benimsemiş durumda: instax! 2015 yılında Fujifilm 5 milyonun üzerinde şipşak fotoğraf makinesi sattı ve şöhreti büyümeye devam ediyor.
Instax’ın dijital çağdan hiç olumsuz etkilenmediği söylenemez. 21. yüzyılda satışlar ürünün varlığını tehlikeye atacak derecede düşmüştü. Ancak instax piyasaya sürüldükten 10 yıl sonra Fujifilm bu fotoğraf makinesini tamamen yeni bir konsept altında yeniden hayata döndürdü ve satışlar neredeyse mucizevi bir şekilde fırladı. Tüm bunların nasıl gerçekleştiğini burada bulabilirsiniz!

 

Dijital fotoğraf çağında satışlar dibe vuruyor
1998 yılında piyasaya sürülen instax şipşak fotoğraf kamerası kullanıcıların çektikleri fotoğrafları anında basmalarına olanak sağlamıştı. Arkadaşlar fotoğraf çekip aralarında değiş tokuş yapabiliyordu ve bu bir grup içindeki iletişimi pekiştirmenin muhteşem bir yoluydu. Ürün özellikle genç kızlar arasında son derece popülerdi.
Satışlar 2002 yılında tavan yaptı ve ardından hızla düştü. Bunun nedenini belirlemek zor değildi: 2000 yılından başlayarak dijital kameralar, dijital kameralı cep telefonları ve en sonunda dijital sabit ve video kameralı modern akıllı telefonlar hızla popüler hâle geliyordu. Instax’ın en büyük satış özelliği bir fotoğraf çekip bunu anında basabilme becerisiydi ancak benzer şekilde bir dijital fotoğraf kamerası da kullanıcıların sonuçları anında LCD üzerinde görmesine olanak sağlıyordu. Kameralı bir cep telefonu da bunu yapabiliyor ve fotoğrafları kolay bir şekilde arkadaşlarınıza gönderebiliyordu. Kısacası dijital fotoğraflar daha basit daha hızlı ve şipşak fotoğraflardan şüphesiz daha yeni görünüyordu.
Instax bu trendden olumsuz etkilenen tek ürün değildi. Polaroid Corporation 2008 yılında şipşak fotoğraf kamerası ve filmi işini bıraktı.
Instax açık bir şekilde Fujilim’in kendisi gibi bir dönüm noktasındaydı. Dijital fotoğrafçılık çağı ayrıca geleneksel fotoğraf filmi piyasasını yok ederek Fujifilm’i diğer işlerini geliştirmeye ve yenilerine açılmaya zorluyordu. Neyse ki şirket yüksek fonksiyonel malzemeler, gelişmiş sağlık hizmetleri çözümleri ve diğer yeni girişimlerde başarı üstüne başarı kaydederek bu görevin üstesinden gelmeyi bildi. Fujiilm fotoğrafçılık alanında piyasadaki yüksek performanslı dijital baskı sistemlerine yönelik yoğun talebi karşılamak için sıkı çalışıyordu. Dijital çekim ve projeksiyona dönüşüm yaşanırken bu sırada sinema kamerası mercekleri hâlâ görüntü kalitesinin her şeyin üzerinde tutulmasına dair köklü geleneğini yansıtıyordu.
 
 
Yeni fotoğrafçılık çağında instax üzerine kumar oynamak
Bununla beraber instax’ta hâlâ potansiyel gören Fujifilm çalışanları vardı. 2009 ve 2010 yıllarında Japonya’nın büyük şehirlerinde yaşayan gençler arasında instax kullanımının yeniden canlandığını fark ettiler. Gençler ayrıca fotoğraf filmi gerektiren oyuncak kameraları da kullanıyor ve fotoğraflara retro bir görünüm vermeyi mümkün kılan fotoğraf paylaşım sitesi Instagram’daki filtrelerle fotoğraflarda oynama yapmaktan keyif alıyordu. Dijital fotoğraf makineleri herkesin kolay ve rahat bir şekilde fotoğraf çekmesini mümkün kılarken gençler eşsiz ve kişisel fotoğraflar çekmek istiyordu. Bu nedenle kendilerini ifade etmenin “yeni” yollarını arıyorlardı.
Bununla birlikte bu kültürel olgu sınır tanımıyordu: Güney Kore ve Çin’deki gençler de eski tarz fotoğraf ekipmanları ile eğlenceli zaman geçiriyordu. Aslında söz konusu fotoğraf çekmek olduğunda kendilerini ifade etmeyi can alıcı nokta olarak görüyorlardı ve dijital ve analog ile farklı olmak artık bir anlam ifade etmiyordu. Düşüncelerini basit şekilde ve doğrudan ifade etmek için ideal gibi görünen instax’ın samimi görünümünü ve filmin boyutunu gözle görülür şekilde sevmişlerdi. Onlar için instax, çelişkili bir şekilde, yepyeni bir şeydi.
Instax’tan sorumlu kişiler için ise bu trend belki de ürünü yeniden hayata döndürmek için son şanstı. Ancak önlerindeki görevin kapsamı muazzamdı: Yeni fotoğraf kültürü ile bir ilişki kurmak için ürünün kendisini güncellemeleri ve pazarlama stratejilerini tamamen gözden geçirmeleri gerekecekti. Kısacası yeni bir instax devrimi yaratmak onların göreviydi.
 
 
Özenli bir yenileme son derece başarılı bir dirilişle sonuçlanıyor
 
zamanlar fotoğrafçılıktaki bu yeni trende öncülük eden gençler moda ve sanatla ilgilenen genç kadınlar ve kızlardı. Instax’ın yenilenmesindeki ilk adım 2012’de instax mini 8’i piyasaya sürmek olacaktı. Hedef kullanıcıyı memnun etmek için pazarlama ekibi ürünü zihinlerinde “dünyadaki en tatlı kamera” olarak canlandırdı ve yeni model bu özellikleri tam olarak karşılıyordu.
Gençlerin moda ve kültür anlayışında daha fazla ilgi çekmek için ekip ayrıca instax’ın dış görünümünü de tamamen yeniledi: Artık genç kadınların ve kızların modaya uygun çeşitli ürünler satın aldığı trend ürün mağazalarında mükemmel görünecekti. Bu çağın ihtiyaçlarını karşılama çabaları instax’ı artık kendini ifade etmenin çok daha modaya uygun bir yolu olarak gören Japonya ve Güney Kore’deki hedef kullanıcılardan hemen onay aldı. Instax satışları tavan yaptı—ve yükselmeye devam ediyordu. Bununla birlikte instax Asya’da da fanlar kazanmaya devam etti.
Yeni fotoğraf kültürü için bir tanıtım planı
 
Instax mini 8’in başarısına rağmen instax pazarlama ekibi hâlâ bir şeylerin eksik olduğunu hissediyordu. Artık instax’ın gerçek değerinin akıllı telefonları ve sosyal ağları içerisinde barındıran yeni küresel fotoğrafçılık ekosisteminde insanların kendilerini çok boyutlu bir şekilde ifade etmesine yardımcı olmakta yattığını anlamışlardı. Bulundukları konumda ise instax gereğinden fazla bir moda aksesuarı hâline gelmiş ancak yeteri kadar bir iletişim aracı olamamıştı. Bunun yanında ürünün geçici bir moda çılgınlığı olarak görülme ve çabucak unutulma tehlikesi de vardı.
 
Bir sonraki girişim instax kullanıcı tabanını büyük oranda genişletmekti. Bir sonraki ürün şık olmasına karşın klasik bir tasarıma ve çok çeşitli fotoğraf modlarına sahip instax mini 90 NEO CLASSIC’ti. Bu yetişkin erkeklerin ve kadınların kullanmaya can atacakları bir fotoğraf makinesiydi. Ekip ayrıca yeni kullanıcıların sadece instax’ın sunabileceği fotoğraf keyfini aynı derecede sürdüklerinden emin olmak istiyordu. Ürünün kendisinden ziyade instax’ı kullanmanın cazibesine odaklı yeni bir küresel tanıtım stratejisi oluşturdular. Reklamlar hayatın çeşitli anlarında şipşak fotoğraftan nasıl keyif alınacağını, daha farklı baskılar elde etmek için aksesuarların nasıl kullanılacağını ve genel olarak instax ile hayatın nasıl daha keyifli ve ilginç bir hâle getirilebileceğini gösteriyordu.
Bu strateji son derece başarılı oldu. 2013 yılında piyasaya sürülen instax mini 90 NEO CLASSIC orta yaşlı insanlar arasında markanın kullanıcı tabanını genişletti. Instax yelpazesi bir bütün olarak da yavaş yavaş daha önce hiç Fujifilm ürün stoğu yapmamış perakende satış noktalarında bile bulunabilir hâle gelerek bir yaşam biçimi değiştirici olarak ün kazandı.
 
 
İnovasyon deneyimlemeye yeni bir yaklaşım sunmaktan doğar
Bu tarihten itibaren Fujifilm klas ve şık instax mini 70’i ve kullanıcıların bir akıllı telefon vasıtasıyla fotoğrafları anında basmasına olanak sağlayan instax SHARE yazıcıyı piyasaya sürerek instax ürün yelpazesini genişletmeye devam etti. 2014 yılından bu yana instax Kuzey Amerika ve Avrupa’da her yıl satışlarını ikiye katladı ve bu yelpazede yer alan ürünler ABD’deki popüler konfeksiyon zincirlerinde ve Paris’teki ünlü eski mağazalarda boy gösterdi. Instax tüm dünyada yeni ve yaratıcı yollarla fotoğrafçılıktan keyif almaları için insanlara ilham vermeye devam ediyor.
Bir ürünün değeri teknolojisinin yeniliği ile belirlenmez. Aksine insanların yaşamlarını ve dünyayı yeni ve heyecan verici bir şekilde deneyimlemesine yardımcı olan şey yenilikçi bir üründür. Yeni değerler, trendler ve alt kültürler yeni ürünlere hayat verebilir ve etkili pazarlama insanların yeni yollarla bunlardan keyif almasına yardımcı olabilir. Yeniden doğuş ve inovasyon—instax’ın hikayesi Fujifilm’in fotoğraf kültürünü koruma ve ileriye taşıma görevini nasıl yerine getirdiğine dair başka bir örnektir.