Merhaba sevgili okuyucular.
Geçtiğimiz hafta konuğumuz olan Mustafa Gündaş’ ın kareleri ile devam ediyoruz.
Keyifli seyirler…
1950 İzmir doğumlu. Eğitimini İzmir’ de tamamladı ve genç yaşta değişik kuruluşlarda çalışma hayatına devam etti.
70` li yıllarda, özellikle Alman romantik ressamlarından etkilenen sanat yapısıyla naif resimler ve ressamlar konusunda çalışmalar yaptı.
80` li yıllarda Gökova ile tanıştı, çevre bilinci ve Anadolu’nun mitolojik söylencelerinden ve Cevat Sakir Kabaağaçlı, Azra Erhat ve Sabahattin Eyüboğlu’ ndan etkilenerek `Gökova ve Doğası` konulu bir sergi çalışmasına başladı, Akyaka’ nın bir mahalleden bir belde olmasını ve Nail Çakırhan Mimarisinin, gelişmesini izledi 86 yılında `Gökova ve Doğası` kişisel resim sergisini açtı.
Bu yılda bir firmanın halkla ilişkiler sorumluluğunu üstlendi fotoğrafla yoğrulma dönemi başladı, stüdyo ortamındaki çalışmalar, basın bültenlerinin fotoğraflanması ve firma dergisi ve gazete görsel sorumluğu, ülke genelinde bölgelere yapılan seyahatleri, fotoğraf olgusunu güçlendirdi, bir çok karma sergi sonunda ikinci resim sergisini Efes Müzesinde açtı, bu zamandan sonra fotoğraf çalışmalarının yoğunlaştığı yıllar geldi.
Devlet sergileri, Orman Bakanlığı, AFSAD da sergilemeler İzmir Alman kültür merkezinde birçok kişisel sergilerden sonra sırasıyla yurdun değişik yörelerinde kişisel sergiler, en önem verdiği kişel sergisi Urfa Kültür Evi` nde açtığı kişisel fotoğraf sergisi.ve buradaki ilk fotoğraf sergisi olması bu sergide bir fotoğrafının satın alınmasıyla, yerel basının ilgisi, valinin sergiye ayırdığı geniş zaman ve orta dereceli okullara izleme talimatının kendisine çok hoş bir anı olarak kalması…
Çocukların anı defterine yazdıkları ona yol haritasi oldu az gelişmiş ülkelerin fotoğraf sanatçılarının, görsel tarihçileri, belgecileri ve zamanın sanat kolleksiyoncuları olmaları gerektiğini öğrendi, nerde bir yol, sarı tabela ,bir duman, bir sahil, bir göl, bir deniz, bir dağ, bir köy görse gitmek gerektiğini düşünüyor, tekilden çoğula belgelemek adına, o anı durdurmak adına, özlemleri yaşamak adına, tüm güzelliklere ulaşmak adına çabalıyor, bu koşmalara tabiiki ömür yetmez, ama koşmasak da zaten yetmiyor, bu yolda anlamlı anılar güzel insanlarla oluşan dostluklar, bu arada kendi reklam şirketini kurmak daha serbest bir sanat yaşamında olmak ona mutluluk veriyor, daha paylaşacak durdurulması gereken çok zamanlar olduğunu düşünüyor…
Son yıllarda çevre bilincinin oluşmasında makro bir bakışın , doğadaki küçük yaşamların incelenerek bu hayatın çevremizdeki güzelliklerin farkına varılması aşamasının önemini farkederek kelebekten,kız böceklerine uzanan bir fotoğraf çalışmasının içinde yer almaya başladı.
Enguzelblog.com‘ a destek olmak için, reklamları tıklamanız yeterli…
Katkılarından dolayı online alışveriş sitesi Guzel.com ‘a teşekkür ederiz.
Merhaba sevgili okuyucular.
Geçtiğimiz hafta konuğumuz olan Mustafa Gündaş’ ın kareleri ile devam ediyoruz.
Keyifli seyirler…
1950 İzmir doğumlu. Eğitimini İzmir’ de tamamladı ve genç yaşta değişik kuruluşlarda çalışma hayatına devam etti.
70` li yıllarda, özellikle Alman romantik ressamlarından etkilenen sanat yapısıyla naif resimler ve ressamlar konusunda çalışmalar yaptı.
80` li yıllarda Gökova ile tanıştı, çevre bilinci ve Anadolu’nun mitolojik söylencelerinden ve Cevat Sakir Kabaağaçlı, Azra Erhat ve Sabahattin Eyüboğlu’ ndan etkilenerek `Gökova ve Doğası` konulu bir sergi çalışmasına başladı, Akyaka’ nın bir mahalleden bir belde olmasını ve Nail Çakırhan Mimarisinin, gelişmesini izledi 86 yılında `Gökova ve Doğası` kişisel resim sergisini açtı.
Bu yılda bir firmanın halkla ilişkiler sorumluluğunu üstlendi fotoğrafla yoğrulma dönemi başladı, stüdyo ortamındaki çalışmalar, basın bültenlerinin fotoğraflanması ve firma dergisi ve gazete görsel sorumluğu, ülke genelinde bölgelere yapılan seyahatleri, fotoğraf olgusunu güçlendirdi, bir çok karma sergi sonunda ikinci resim sergisini Efes Müzesinde açtı, bu zamandan sonra fotoğraf çalışmalarının yoğunlaştığı yıllar geldi.
Devlet sergileri, Orman Bakanlığı, AFSAD da sergilemeler İzmir Alman kültür merkezinde birçok kişisel sergilerden sonra sırasıyla yurdun değişik yörelerinde kişisel sergiler, en önem verdiği kişel sergisi Urfa Kültür Evi` nde açtığı kişisel fotoğraf sergisi.ve buradaki ilk fotoğraf sergisi olması bu sergide bir fotoğrafının satın alınmasıyla, yerel basının ilgisi, valinin sergiye ayırdığı geniş zaman ve orta dereceli okullara izleme talimatının kendisine çok hoş bir anı olarak kalması…
Çocukların anı defterine yazdıkları ona yol haritasi oldu az gelişmiş ülkelerin fotoğraf sanatçılarının, görsel tarihçileri, belgecileri ve zamanın sanat kolleksiyoncuları olmaları gerektiğini öğrendi, nerde bir yol, sarı tabela ,bir duman, bir sahil, bir göl, bir deniz, bir dağ, bir köy görse gitmek gerektiğini düşünüyor, tekilden çoğula belgelemek adına, o anı durdurmak adına, özlemleri yaşamak adına, tüm güzelliklere ulaşmak adına çabalıyor, bu koşmalara tabiiki ömür yetmez, ama koşmasak da zaten yetmiyor, bu yolda anlamlı anılar güzel insanlarla oluşan dostluklar, bu arada kendi reklam şirketini kurmak daha serbest bir sanat yaşamında olmak ona mutluluk veriyor, daha paylaşacak durdurulması gereken çok zamanlar olduğunu düşünüyor…
Son yıllarda çevre bilincinin oluşmasında makro bir bakışın , doğadaki küçük yaşamların incelenerek bu hayatın çevremizdeki güzelliklerin farkına varılması aşamasının önemini farkederek kelebekten,kız böceklerine uzanan bir fotoğraf çalışmasının içinde yer almaya başladı.
Enguzelblog.com‘ a destek olmak için, reklamları tıklamanız yeterli…
Katkılarından dolayı online alışveriş sitesi Guzel.com ‘a teşekkür ederiz.