Merhaba sevgili okuyucular.
Bugün fotoğraf sanatçısı Seyit Konyalı konuğumuz oluyor.
O’ nun hikayesini kendi ağzından dinleyip, kareleri ile yolculuğa çıkıyoruz.
Konya doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. Kamu kurumunda çalışmaktayım.
İşim gereği insanlarla iç içe geçiriyorum günlerimi. Olayları ve insanların olaylar karşısındaki tutum ve davranışlarını ve ruh hallerini sürekli gözlemliyor ve duygularını bende hissetmeye çalışıyorum. Fotoğraf çekerken özellikle bu duyguların da izleyiciye direk olarak yansıması ise fotoğrafta kırılma noktasıdır diye düşünüyorum.
“Tüm sanatların ana noktası, insan ırkını ıslah edebilecek yüce hakikatlerle insanda derin etkiler bırakmaktır “ der Muhammed İKBAL.
Çevremizde yaşanan karmaşık bir yaşamın içerisinden belki de dikkat edip göremediğimiz güzellikleri bulup çıkarmak, duyguyu göstermektir sanat.
Estetikten, incelikten ve zarafetten dahası güzelden ve güzel dair olan her şeyden haber vermektir sanat. Sanatı anlatmanın yollarıdır şiir, roman, resim ve sinema.
Fotoğrafta sanat ise tek bir kareye bir hikâyeyi bir yaşanmışlığı ve ya duyguyu sığdırmaktır, Bir tek kare fotoğraf ile şiirin, tiyatro gösterisinin ve ya sinema filminin vereceği mesajı vermektir.
Fotoğrafın insanlar ile iletişimde ve bu günümüzü yarına anlatma ve aktarmada köprü vazifesi gördüğüne inanmaktayım.
Her karede bir yaşamın yaşanmışlığın hikâyesi var. Ben bu hikâyeleri insanlara anlatmayı seviyorum. Bu hikâyeler bazen bir roman bazen de bir şiir tadında olsun istiyorum.
14 Yıldır fotoğraf sanatı ile ilgileniyorum. Bu süre içerisinde yaşadığım bölge olan Beyşehir de bir kaz arkadaşım ile birlikte BEYFOT – Beyşehir fotoğraf topluluğunu kurduk ve halen başkanlığını yapmaktayım.
Yaşadığım bölgenin turizm ve tanıtımına katkı sağlamakla beraber şehrin görsel haritasını ve dokusunu çalışıyoruz.
Çalışmalarımı sanal dünyanın tüketim çılgınlığına inat elimden geldiği kadar basılı hale getirmeye çalışıyorum. Fotoğraf sergileri açıyor, gösteri ve söyleşilere katılıyor elimden geldiği kadar yapılan sanatsal organizasyonlara dahil oluyorum.
Sanal dünyaların popülist kahramanlığından ziyade kalıcı eserler bırakmak için çaba sarf ediyor bu istikamette çalışmalarımı yürütüyorum.
Fotoğraf çekerken tek hedefim bu günün yaşam şartlarını, bu günün olaylarını gelecek nesillere anlatan, geleceğe dair ümit veren fotoğrafları çekmek ve ardımda iz ve eser bırakmaktır.
Fotoğraf benim için Yasamın sanatsal bir bakış açısı ile anlatılıp yarına aktarılmasıdır. Elimde bir fotoğraf makinesi olduğu sürece de bunu yapmaya devam edeceğimi ümit ediyorum.
Katkılarından dolayı online alışveriş sitesi Guzel.com ‘a teşekkür ederiz.
Merhaba sevgili okuyucular.
Bugün fotoğraf sanatçısı Seyit Konyalı konuğumuz oluyor.
O’ nun hikayesini kendi ağzından dinleyip, kareleri ile yolculuğa çıkıyoruz.
Konya doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. Kamu kurumunda çalışmaktayım.
İşim gereği insanlarla iç içe geçiriyorum günlerimi. Olayları ve insanların olaylar karşısındaki tutum ve davranışlarını ve ruh hallerini sürekli gözlemliyor ve duygularını bende hissetmeye çalışıyorum. Fotoğraf çekerken özellikle bu duyguların da izleyiciye direk olarak yansıması ise fotoğrafta kırılma noktasıdır diye düşünüyorum.
“Tüm sanatların ana noktası, insan ırkını ıslah edebilecek yüce hakikatlerle insanda derin etkiler bırakmaktır “ der Muhammed İKBAL.
Çevremizde yaşanan karmaşık bir yaşamın içerisinden belki de dikkat edip göremediğimiz güzellikleri bulup çıkarmak, duyguyu göstermektir sanat.
Estetikten, incelikten ve zarafetten dahası güzelden ve güzel dair olan her şeyden haber vermektir sanat. Sanatı anlatmanın yollarıdır şiir, roman, resim ve sinema.
Fotoğrafta sanat ise tek bir kareye bir hikâyeyi bir yaşanmışlığı ve ya duyguyu sığdırmaktır, Bir tek kare fotoğraf ile şiirin, tiyatro gösterisinin ve ya sinema filminin vereceği mesajı vermektir.
Fotoğrafın insanlar ile iletişimde ve bu günümüzü yarına anlatma ve aktarmada köprü vazifesi gördüğüne inanmaktayım.
Her karede bir yaşamın yaşanmışlığın hikâyesi var. Ben bu hikâyeleri insanlara anlatmayı seviyorum. Bu hikâyeler bazen bir roman bazen de bir şiir tadında olsun istiyorum.
14 Yıldır fotoğraf sanatı ile ilgileniyorum. Bu süre içerisinde yaşadığım bölge olan Beyşehir de bir kaz arkadaşım ile birlikte BEYFOT – Beyşehir fotoğraf topluluğunu kurduk ve halen başkanlığını yapmaktayım.
Yaşadığım bölgenin turizm ve tanıtımına katkı sağlamakla beraber şehrin görsel haritasını ve dokusunu çalışıyoruz.
Çalışmalarımı sanal dünyanın tüketim çılgınlığına inat elimden geldiği kadar basılı hale getirmeye çalışıyorum. Fotoğraf sergileri açıyor, gösteri ve söyleşilere katılıyor elimden geldiği kadar yapılan sanatsal organizasyonlara dahil oluyorum.
Sanal dünyaların popülist kahramanlığından ziyade kalıcı eserler bırakmak için çaba sarf ediyor bu istikamette çalışmalarımı yürütüyorum.
Fotoğraf çekerken tek hedefim bu günün yaşam şartlarını, bu günün olaylarını gelecek nesillere anlatan, geleceğe dair ümit veren fotoğrafları çekmek ve ardımda iz ve eser bırakmaktır.
Fotoğraf benim için Yasamın sanatsal bir bakış açısı ile anlatılıp yarına aktarılmasıdır. Elimde bir fotoğraf makinesi olduğu sürece de bunu yapmaya devam edeceğimi ümit ediyorum.
Katkılarından dolayı online alışveriş sitesi Guzel.com ‘a teşekkür ederiz.